Savunmasız çocuklarımızı olası çocuk istismarlarından koruyabilmek, onları bedenlerinin özelliği konusunda bilinçlendirmek ise yetişkinlerin en önemli görevlerinden biri tartışmasız….

Bu yüzden bu yazıda çocuklarımızı istismardan ve benzer durumlardan korumak için nasıl bir yol izleyebileceğimiz, anne-baba olarak çocuklarımızı olası tehlikelere karşı daha fazla nasıl koruyabileceğimiz hakkında bilgi vereceğim.

Çocuğa kendini korumayı öğrenebilmesi için uygun bir mahremiyet eğitimi verilmesi çok önemlidir. Ancak bunu yapabilmenin ilk adımı ise özenli bir cinsel eğitim sürecinden geçmesini sağlamaktır. Cinsel eğitim çocuğun kendi cinselliğini ve bedenini tanıması, gelişim sürecinde cinsellikle ilgili yaşayacağı fiziksel ve duygusal farklılıkları öğrenmesi yanında anne-babasına sorduğu cinsellikle ilgili soruları ve verilecek cevapları kapsar. Mahremiyet eğitimi ise cinsel bilgilerin yanında daha çok kendisinin ve diğer insanların özeline saygı duyması, kendisi ile çevresi arasında sağlıklı sınırlar koyması gibi bilgileri içerir.

Bu eğitimler çocuğun cinsel ve ruhsal açıdan korunması açısından çok önemlidir ve ilk olarak mutlaka anne-baba tarafından verilmelidir.

Çocuklarımıza verilecek uygun bir mahremiyet eğitimi onun cinsel ve ruhsal açıdan korunması adına çok önemlidir ve mutlaka öncelikli olarak anne-baba tarafından verilmelidir. Bu eğitimle anne-baba çocuklarına “temel davranış refleksi” ni kazandıracaklardır.

*Temel davranış refleksi: Taciz içeren anormal davranışlar karşısında bedenin bir refleks halinde kendini korumasıdır.

Temel davranış refleksi gelişmiş bir çocuk kendine yönelecek bir tehlikenin, tehlike olduğunu fark etmese bile, ani bir refleks ile kendini koruyabilir. Çocuk, kendisine yönelen anormal davranışın ne anlama geldiğini bilmese dahi ciddi rahatsızlık duyar ve o ortamdan uzaklaşmak ister. Bu yüzden çocuğa yönelecek bu tür davranışları korumak adına çocuklar, anne baba tarafından mahremiyet eğitiminden geçirilerek temel davranış refleksi geliştirmelidir.

Çocuklarımıza mahremiyet eğitimi verirken nelere dikkat etmeliyiz?

Çocuğumuza mahremiyet eğitimi verirken adım adım, onun anlayacağı bir dilde konuşmaya özen göstermeliyiz. Eğer çocuğunuza nasıl mahremiyet eğitimi vereceğiniz konusunda emin değilseniz aşağıda tanıtacağım adımlar ve vereceğim bazı örnekler size rehber olabilir:

  • 1. Adım: Özel alan tanımlama

Çocuğun kendi mahremini, özel alanını koruyabilmesi için öncelikle bu alanı çocuğa tanımlamak gerekir. Vücudun kişiye özel olan bölgeleri, bu bölgelerin gizlenmesi gerektiği çocuğa 2 yaşından itibaren yavaş yavaş anlatılabilir.

Her aile kendi inancına, düşüncesine göre bu mahrem alanları tanımlayabilir.

Çocuk cinsel organlarla ilgili sorular sorduğunda çocuğun kendi cinsel organları veya resimli kitaplar üzerinden öğretilebilir.

Tanım yaparken “Bikininin, çamaşırların kapattığı bölgeler” gibi örneklerden de yararlanılabilir.

Bu alanlar çocuğa tanımlandıktan sonra mahrem alanlarının başkalarından gizlenmesi ve gerekli durumlarda anne-baba ve doktorlar dışında kimsenin bu bölgelere dokunmaması gerektiği çocuğa söylenmeli, öğretilmelidir. Ayrıca anne baba da 4 yaşından itibaren çocuğun genital bölgelerine mümkün olduğunda dokunmamaya özen göstermelidir.

Eş-dost ve akrabaların da, çocukların genital bölgelerine dokunarak ya da vurarak sevmelerine ASLA izin verilmemelidir.

  • 2. Adım: “Bedenim Bana Aittir” Bilinci Yerleştirme

Daha bebekliğinden itibaren kendisini rahatlıkla yetişkinlerin eline bırakan bebeğin ilerleyen yıllarda kendi bedeninin farkına varması ve çevresindeki yetişkinlerden ayrı bir birey olduğunu hissetmesi gerekir.

Kendi bedeninin kendisine ait olduğu hissini kazanamayan ve kendi bedeni üzerinde başkalarının bir şeyler yapabileceğini düşünen çocuk rahatlıkla taciz tuzağına düşebilir!

Anne babalar çocukları 3-4 yaş itibariyle çocuklarına bu bilinci kazandırmaya başlamalıdır. Bu bilincin oluşturulmasında en temel faktör çocuklarının bedenleri ile ilgili yapacakları tasarruflarda çocuklarının onayını alma eğilimi göstermektir. Örneğin; terlemiş bir çocuğun atletini izin almadan aniden çıkarmamalı veya altını ıslatmış bir çocuğun pantolonunu kızgınlıkla ve öfkeyle değil, çocuktan izin alarak çıkarılmalıdır.

Başta ailede uygulanan bu tavır, çocuğun zamanla kendisinden izin alınmadan bedenine yapılacak müdahaleleri hissetmesine ve rahatsız olmasına, dolayısıyla bunu durdurabilecek güce sahip olmasına yardımcı olur.

  • 3. Adım “İzin Verirsem Dokunabilirsin” Bilincini Yerleştirme

Bu bilincin oluşturulması için anne-baba çocuğun vücudunu hoyratça kullanmaktan kaçınmalıdır. Çocuğun güçsüz bedeninin herkes tarafından izinsiz kullanılmasının, onların kendi bedenlerini koruma refleksini kıracağı unutulmamalıdır.

Çocuklarımızı öperken “Seni öpebilir miyim?” diye izin almak bu bilincin oluşmasında oldukça etkildir.

Çocuğunuza fiziken sizden güçsüz olduğunu asla hissettirmeyin!

Çocuğunuzu yaka paça eve sokmayın, itip kakmayın, zor kullanmayın!

Severken veya şakalaşırken bile güçsüz olduğunu hissetmemelidir. Siz onu sevdiğinizi düşünebilirsiniz ancak çocuk bu sırada kendisinden büyük birinden kaçamayacağını hafızasına yazıyor, bunu unutmayın!

*Araştırmalara göre cinsel istismara uğrayan çocukların birçoğu çırpınmanın ve o anda kaçmanın çözüm olmadığını düşündüğü için kaçmayı denememektedir.

  • 4. Adım: Çocuğun özel alanlarına saygı duyma

Çocukları küçük yaştan itibaren başkalarının yanında giydirmemek, altlarını değiştirirken bile başka odaya götürmek çocuğun mahremiyetine saygı gösterir. Soyunma ve giyinmede yalnızlık ilkesinin benimsenmesi gerekir. Sağlıklı bir mahremiyet duygusu açısından çocukların başkalarının önünde elbiselerini çıkarmaması, giyinip soyunmaması gerektiği ayda birkaç defa tekrar edilerek çocuğa hatırlatılmalıdır. Anne-babanın da çocuğun göremeyeceği bir alanda giyinip soyunması da çocuğun bütüncül bir mahremiyet duygusu geliştirmesi açısından önemlidir.

“Daha küçük” diye düşünerek çocuklarımızı iç çamaşırlarına varıncaya kadar başkalarının önünde soyup giydirmek doğru değildir.

Bazı anne babalar bebeklikten itibaren çocuklarıyla birlikte yıkanır. 4 yaşından itibaren buna son verin. Ona banyo yaptırırken de üzerinde alt çamaşırının olmasına özen gösterin. Özellikle 4-5 yaşından itibaren çocuğu iç çamaşırıyla yıkamak, iç çamaşırı çıkarırken ve o bölgeyi temizlerken gözleri hafif kısmak veya başı çevirerek ona saygı gösterdiğimizi hissettirmek de mahremiyet duygusunu geliştirmek için yararlı olacaktır.

Yine bu yaşlardan itibaren(4-5) kardeşleri aynı anda banyoya sokmamak, girmesi zorunlu durumlarda ise mutlaka iç çamaşırları ile birlikte yıkamak gerekmektedir.

7 yaşından itibaren banyoda çocuklarımızın kendi mahrem alanlarını kendilerinin temizlemelerine fırsat tanımalıyız.

  • 5. Adım: Odanıza İzin Alarak Girmesi Gerektiğini Öğretme

Çocuğunuza mahremiyetin öğretmenin önemli adımlarından biri de kendinizin de bu kurallara uymanız, kendi mahremiyetinizi de çocuğa hissettirmenizdir.

Unutmayın, çocuklar her konuda anne-babanın birer takipçisi ve taklitçisidir.

Çocuklara 4-5 yaştan itibaren anne-babasının odası kapalı ise kapıyı çalarak ve izin alarak girmesi gerektiği öğretilmelidir. Çünkü “bu oda anne-babanın özel alanıdır ve özel alanlara girişte izin alınır” mesajının çocuğa verilmesi gerekir. Çocuğun odasına girerken kapının çalınması da çocuğa iyi bir model oluşturacaktır.

Çocuğunuz odaya izinsiz girerse, “Odamızda giyiniyor olabiliriz, bu yüzden kapı kapalı ise tıklatıp izin alarak içeri girmelisin” şeklinde açıklama yapılabilir.

Siz çocuğunuzun odasına girip onu çıplak gördüğünüzde ise, mutlaka özür dileyip odayı terk edebilirsiniz. Ya da çocuk ancak “izin verirse ya da yardım isterse” kalabilirsiniz.

Bu davranış kalıbı hem çocuğun kişiliğine ve mahremiyetine saygıyı gösterir, hem de rahatsız olduğu bir durumda itiraz edebilme becerisi kazandırmak açısından önemlidir.

  • 6. Adım: Tuvaletin Kapısının Kapalı Tutulması Gerektiğini Öğretme

Her ne sebeple olursa olsun 4 yaşına gelen bir çocuk tuvaletin özel bir mekan olduğunu öğrenmeli, kişinin tuvalet ihtiyacını görürken başkası tarafından görülmesinin uygun olmayacağını bilmelidir.

Tuvalette benden başka birisi olmamalı bilincinin yerleşmesi için tuvalet ihtiyacını giderirken çocuğunuzun yanında bulunmayın. Yardım isterse de yardım etmeden önce izin alarak içeri girin.

  • 7. Adım: Ebeveynle ve Kardeşle Yatakları Ayırmak

6 aya kadar çocuk annesiyle yatabilir. 6 aydan sonra ise annesi ile aynı odada beşikte yatabilir. 2 yaşla birlikte çocuk yavaş yavaş bağımsızlığını kazanır ve kendi başına yemek yemeye, yolda kendi başına yürümek istemeye başlar. Bu dönem gelişim olarak da çocuğun odasının ayrılabileceği bir zamandır. Birlikte aynı yatakta yatan kardeşlerin yatakları/odaları ise 4-5 yaşından itibaren ayrılabilir.

Ancak, yalnızlık veya anneden ayrılma anksiyetesi yaşayan çocuklarda, karanlık gibi konularda aşırı duyarlı ve kaygılı olan çocukların zorla odalarını ayırmak doğru değildir. Böyle bir durum varsa bu konuyla ilgili bir uzman desteği alınmalı, sonrasında yatak/oda ayrımına gidilmelidir.

  • 8. Adım: Kız ve Erkek Çocuklarının Odalarını Ayırma

Kız ve erkek kardeşlerin en geç ilkokul dönemiyle birlikte odaları ayrılmalıdır. Çünkü beraber bulundukları odada giyinip soyunurken, yatarken, temizlenirken birbirlerinin özel alanını ihlal edebilirler. İç çamaşırlarının ve özel eşyalarının bulunabileceği ayrı alanlar yaratılmalıdır. Yer darlığı gibi sebeplerle bu konu ertelenmemelidir. Gerekirse diğer bir odada, ayrı bir köşe oluşturularak çözüm bulunmalıdır.

“Onlar kardeş, bir sorun olmaz” diye düşünmek çok yanlıştır. Ancak bu konuda aşırı kaygılı davranıp endişelerimizi çocuğumuza hissettirmemeye de özen göstermek gerekir!

  • 9. Adım: Özel Alan İhlallerine Tepkinizi Belli Etme

Çocukla birlikte dışarıda gezerken veya televizyon izlerken aniden karşımıza mahremiyet ihlali içeren sahneler veya durumlar çıkabilir. Bu gibi durumlarda çocuğa direkt olarak ifade etmeden ancak onun duyacağı şekilde mahremiyet ihlali yapan kişiye tepki belirtmek gerekir. Örneğin, sokakta veya televizyon sahnesinde arkadaşlarının mahrem alanına şaka amaçlı dokunan bir kişiye yüksek sesle kızarak “İnsanların mahrem alanlarına dokunulmaz” gibi cümlelerle tepkinizi belirtebilirsiniz.

Böylece çocuk anne-babanın tepkilerini modelleyerek mahremiyet ihlallerine karşı duyarlı hale gelir, çünkü çocuklar anne-babaların kendilerine değil de başkalarına verdikleri tepkiler yoluyla daha kolay öğrenmektedirler.

27